IP Adresi Suçlunun Tespiti İçin Yeterli Midir?
“…Artık yaygın şekilde bilinen bir gerçek olarak IP adresleri çeşitli yöntemlerle manipüle edilebilir, yani değiştirilebilir. Bu sebeple, IP adresleri, güvenilir ve değiştirilmemiş oldukları uzman ve bilirkişi mütalaasıyla desteklenmedikçe tek başlarına delil olarak kullanılamazlar…”
IP adresi, açık adıyla “internet protokol adresi”, internet ağıyla ya da başka herhangi bir bilgisayar ağıyla birbiriyle veri alışverişi içinde olan cihazların kullandıkları adrestir. Cihazlar bu sayede birbirlerinin erişim adreslerini tespit edebilmektedirler. Aynı zamanda IP adresinden yola çıkarak kullanıcıya dair birtakım veriler edinilebilmektedir.
O tarihte o IP adresini kullanan cihazın adresi ya da kullanıcının ziyaret ettiği internet sitelerinin listesi gibi bilgilere ulaşılabilmesinin yanı sıra, bu listeleri üzerinde çeşitli yöntemler uygulanarak kullanıcının karakter analizi dahi yapılabilmektedir. IP adresi, statik ya da dinamik olabilir. Statik adrese sahip olan bilgisayarın IP adresi hep aynıdır. Bir nevi o internet abonesinin kimlik kartı gibi düşünülebilir. Dinamik adres ise talep eden cihaza servis sağlayıcı tarafından boşta olan bir adresin geçici olarak atanmasıdır. Bu da bir nevi ziyaretçi kartı verilmesine benzemektedir.
İkinci durumda, aynı IP adresinin farklı zamanlarda farklı cihazlar tarafından kullanılması söz konusu olabildiği gibi, bir cihaz tarafından farklı zamanlarda farklı IP adreslerinin kullanılma sonucu da ortaya çıkabilir. Yani, yönlendiriciyi (örneğin modemi) her açıp kapama sonrasında atanan IP adresi değişmektedir. Statik IP adresi söz konusu olsa bile, bu, doğrudan bir cihaza değil internete bağlanma hakkı olan bir aboneliğe işaret etmektedir.
Örneğin, aynı modemin kablosuz internet bağlantısını kullanan cihazların tamamı aynı IP adresi ile çıkış yaparlar. Aynı modemin internet bağlantısına aynı anda bağlı bulunan cihazların tamamının IP adresi aynı olacaktır. Dolayısıyla, bu IP adresi ile yapılan internet çıkışının hangi cihaz tarafından gerçekleştirildiğinin tespitinin, yalnızca IP adresine bakılarak bulunması mümkün değildir.
Internet servis sağlayıcılarıyla yapılan hizmet sözleşmeleri ile yönlendiriciye atanan IP’ler hizmet sözleşmesi tarafının ismi ile kayıt altına alınmaktadır. Bu durumda bu IP’lerden yapılan her işlemin o şahıs tarafından yapıldığı kabul edilmekteyse de yasal olmayan yollarla yönlendirici üzerinden suç işleyen kişilerin olabileceği muhakkaktır.
Artık yaygın şekilde bilinen bir gerçek olarak IP adresleri çeşitli yöntemlerle manipüle edilebilir, yani değiştirilebilir. Bu sebeple, IP adresleri, güvenilir ve değiştirilmemiş oldukları uzman ve bilirkişi mütalaasıyla desteklenmedikçe tek başlarına delil olarak kullanılamazlar.
Zira suçu işlemiş olan kişinin, kendisi adına kayıtlı bulunmayan, başka bir kişiye ait IP’yi izinsizce ele geçirip suç aracı olarak kullanma ihtimali daha yüksektir.
Dolayısıyla, IP sahibi görünen kişi için “şüpheden sanık yararlanır” ilkesinin çalıştırılması daha doğru olacaktır. Buralardan sağlanan verilerin, yan unsurlar ve diğer delillerle desteklenmesi gerekmektedir. Özel hukuka ilişkin işlerde ise, IP adresi üzerinden yapılan bir işlem sonucu hak kaybına uğrayan taraf, bu hak ihlalinin, IP adresi sahibi görünen kişi tarafından gerçekleştirildiğini ispat yükü altında olmalıdır.
Günümüzde insanlar iş hayatından eğitime, alışverişten sosyal medyaya, iletişimden haber edinmeye kadar hayatlarının önemli bir bölümünü internet ortamında geçirmektedirler. İnternet vasıtasıyla işlenebilen suçlar gün geçtikçe çeşitlenmekte ve yargıyı gittikçe daha fazla meşgul etmektedir.
Özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaret, nitelikli dolandırıcılık, nitelikli hırsızlık, müstehcenlik, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde kaydedilmesi, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması gibi suçlar bunlardan sadece birkaçıdır.
Tüm bu sebeplerle, internet ortamıyla ilişki içinde bulunan herkes asla ilgisi olmadığı suçlarla itham edilme tehlikesi altında olabileceğinin, IP adreslerinin bu suçla nasıl ilişkilendirildiğinin ve aslında bu adresler tek başına ve doğrudan bir şahsı işaret etmedikleri için başkaca delillerle desteklenmeden sadece bu adreslerden yola çıkılarak kimsenin suçlu ilan edilemeyeceğinin bilincinde olmalıdır.
BU KONU HAKKINDA UZMANIMIZDAN HEMEN BİLGİ VE DESTEK ALMAK İSTERSENİZ LÜTFEN FOR YOU BİLİŞİM İLETİŞİM HATTIMIZI ARAYINIZ!..