Size bir telefon kadar yakınız
0 850 532 19 14
Dil Seçin
Dil Seçin

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu (TCK Md.109)

1.088 görüntülenme
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu (TCK Md.109)

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel hali TCK’nın 109. maddesinin ilk fıkrasında “Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.” Şeklinde düzenlenmekte iken TCK’nın 109. maddesinin 2, 3, 4 ve 5. fıkralarında bu suçun nitelikli halleri düzenlenmiştir. TCK’nın 110. maddesinde bu suçu işleyenlerde etkin pişmanlığın ne şekilde uygulanacağı düzenlenmiştir. TCK’nın 111. maddesinde ise hürriyetten yoksun kılma suçunun işlenmesiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.

KORUNAN HUKUKSAL YARAR

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile korunan hukuksal yarar; kişinin kendi iradesi ve arzusu dahilinde hareket edebilme ve yer değiştirme hürriyetidir. Kişinin isteği doğrultusunda hareket edebilmesinin kısıtlanması ya da tamamen ortadan kaldırılması, TCK 109 kapsamında suç teşkil edecektir.

FAİL

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu temel hali itibariyle fail açısından özellik göstermez, herkes bu suçun faili olabilir. Ancak TCK’nın 109/3-d maddesinde, suçun failinin kamu görevlisi olması veya kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılmak suretiyle bu suçun işlenmesi halinde nitelikli halin olacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde üstsoy, altsoy ve eşe karşı işlenmesi de cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli hallerin içindedir.

MAĞDUR

Bu suçun mağduru herkes olabilir. Ancak belirli kişilere karşı işlenmesi Türk Ceza Kanunu kapsamında daha ağır bir cezayı gerektirir. Nitekim TCK 109/3-f maddesi, “suçun çocuğa ya da beden veya ruhsal açıdan kendini savunamayacak durumda bulunan kişilere karşı işlenmesi” halini nitelikli hal olarak kabul etmiş ve daha ağır bir ceza öngörmüştür. Ayrıca bir kamu görevlisinin yürüttüğü kamu görevi nedeniyle, bu suçun mağduru olması halinde de nitelikli hal söz konusu olacaktır.

Mağdur uyurken ya da sarhoş iken kendisine karşı bu suçun işlenmesi halinde ise, suç mağdurun uyanıp istedikleri yönde hareket edememeleri halinde gerçekleşir.

HAREKET-SONUÇ

Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Seçimlik hareketli olması sebebiyle, kişinin bir yere gitmekten veya bir yerde kalmaktan mahrum bırakılmasıyla suç tamamlanır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu serbest hareketli bir suçtur. Kapının kilitlenmesi ile mağdurun çıkması engellenebileceği gibi kapıya nöbetçi koyarak da mağdur engellenmiş olabilir. Kişinin ilaç ile uyutularak bir yerde tutulması ya da tehdit edilerek iradesinin baskılanması sonucu kalmaya zorlanması da bu suçu teşkil edecektir. Kişinin araçtan inmek istemesine rağmen aracın durdurulmaması ya da hareket etmek için tekerlekli sandalye veya koltuk değneğine ihtiyaç duyan kişiden bu eşyaların alınması da bu suç kapsamında değerlendirilecektir. Burada önemli olan, mağdurun özgür iradesi dahilinde hareket edebilme olanağının, fail tarafından, hukuka aykırı bir biçimde engellenmesidir.

Diğer bir ifadeyle; Mağdurun ilaçla hareketsiz hale getirilmesi, el ve ayaklarını kullanmaz duruma getirilmesi, kapalı bir yerde tutulması, yani kapı açık dahi olsa bulunduğu yeri serbest iradesi ile terk etmesinin engellenmesi halinde kişinin hürriyetinden yoksun kılınması söz konusu olabilecektir.

Yine mağdurun bir yerden başka bir yere gitmesi için kullanması gereken malzeme ve araçların alınması veya onların kullanılamaz hale getirilmesi durumunda da kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu işlenmiş olacaktır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu silah, ilaç ya da uyuşturucu madde gibi malzemeler kullanılarak işleneceği gibi hile, tehdit cebir gibi hareketlerle de işlenebilmektedir.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu kesintisiz suçtur. Yani suçun gerçekleşmesi için mağdurun hareket etme özgürlüğünün ihlalinin belirli bir süre devam etmesi gerekir. Kişiyi anlık tutma halinde suçun gerçekleşmesi mümkün değildir. Suçun oluşması için failin mağdurun hürriyetini sınırlama fiiliyle birlikte mağdurun hareket kabiliyeti iradesi dışında kısıtlandığında suç gerçekleşmiş olur. 

BU KONU HAKKINDA UZMANIMIZDAN HEMEN BİLGİ VE DESTEK ALMAK İSTERSENİZ

LÜTFEN FOR YOU BİLİŞİM İLETİŞİM HATTIMIZI ARAYINIZ!..

0 850 532 19 14